SAM Papers Doğu Akdeniz'de Yeni Güç Dengesi ve Türkiye
Günümüzde Doğu Akdeniz, sadece ulusal düzeyde değil bölgesel ve stratejik düzeylerde de çeşitli aktörler arasında süregelen jeopolitik ve jeoekonomik rekabet nedeniyle işbirliğinden ziyade potansiyel bir çatışma bölgesi olarak şekillenmektedir. Akdeniz'in en uzun kıyılarından birine sahip olan Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), hem askeri-deniz kuvvetlerine yönelik meydan okumalarla hem de KKTC ve Ankara'nın Akdeniz'deki yasal haklarını kullanmasını engellemeyi amaçlayan ABD merkezli yeni hizalanmalarla karşı karşıyadır. Bu zorlu ortamda Türkiye bir yandan diplomatik olarak aktif olmaya devam ederken bir yandan da yeni aldığı sismik sondaj gemileriyle hidro-karbon enerjisi arayışına girerek yasal haklarını korumak zorunda hissediyor - genellikle yenilenmiş deniz filosunun koruması altında. Bu analiz, ABD/Batı davranışının neden Türkiye ve KKTC'yi Akdeniz havzasından dışlamayı amaçlayan yeni bir çatışmacı hizalanma inşa ettiğini ve ABD Başkanı Trump'ın yeni başlattığı Akdeniz stratejisinin neden başarısız olmaya mahkum olduğunu ve Akdeniz bölgesinde barış yerine daha fazla çatışma tohumları ekme olasılığının yüksek olduğunu açıklamaya çalışmaktadır.