SAM Papers On Turkey’s Missile Defense Strategy: The Four Faces of the S-400 Deal Between Turkey and Russia
Türkiye ile Rusya arasında imzalanan S-400 anlaşması uluslararası arenada yoğun bir tartışmaya yol açmış, Türkiye'nin henüz hava kaynaklı tehditler karşısında etkinliği tam olarak kanıtlanmamış bir hava savunma sistemi almak için milyarlarca dolar harcamasına gerek olup olmadığından, Türkiye'nin ABD ile uzun süredir devam eden müttefiklik ilişkisinin ve NATO'daki önemli bir Müttefik olarak statüsünün, ülkenin Rusya ile artan yakınlaşması nedeniyle ciddi şekilde zarar görebileceğine kadar uzanan sert eleştiriler yöneltilmiştir. Bu makale, öncelikle, Türkiye'nin ayrıntılı bir hava savunma yapısı inşa etme arzusunun ardında yatan nedenleri açıklayacak ve müttefik ülkelerle işbirliği içinde bu hedefe ulaşmak için art arda yaptığı girişimlerin nasıl ve neden başarısız olduğunu tartışacaktır. İkinci olarak, Türkiye'nin önce bir Çin firmasıyla, daha sonra da bir Rus firmasıyla yürüttüğü müzakerelere yönelik Batı'daki ağır eleştirilerin ardında yatan temel argümanları ve tüm bu sürecin Türkiye ile ABD arasında nasıl ciddi bir anlaşmazlık konusu haline geldiğini ve NATO'ya sıçrama riski taşıdığını vurgulayacaktır. Üçüncü olarak makale, Trump yönetimi tarafından Türk savunma sanayisine uygulanma tehdidinde bulunulan ağır yaptırımların neden ve nasıl sadece Türkiye'nin değil, aynı zamanda ABD'nin de güvenliğine ve savunma kabiliyetine zarar vereceğini tartışacaktır. Dördüncü olarak, Rusya ile yapılan S-400 anlaşmasına ilişkin yoğun tartışmaların, genç Türklerin savunma sanayi sektörüne katılmaları ve hükümetin bu alandaki yerli araştırma ve geliştirme projelerini daha fazla desteklemesi ve sponsor olması için nasıl siyasi olarak motive edici bir faktör haline geldiği üzerinde durulacaktır. Son olarak, Türkiye'nin Rusya'dan S-400 hava savunma sistemi satın alma kararı nedeniyle ABD ile gerilen ilişkilerinde bir ilerleme kaydedilmesi için görüş ve önerilerde bulunulacaktır.